Bugün içinde yaşadığımız toplumun sorunlarını anlayabilmek ve bu sorunların kökenlerini kavrayabilmek için yakın Türkiye tarihi okuması fikriyle yola çıktık.

Düşüncelerimizi ve eylemlerimizi şekillendiren hakim anlatıları sorgulamak istiyoruz. Bu anlatılar hakkında farkındalık kazanmak ve böylece kendimize yeni bir ifade alanı yaratmak için tartışıyoruz, okuyoruz ve biraradayız.

Bizler hem kendi coğrafyamızda hem de dünyada varolan adaletsizliklere karşı sorumluluk duyuyor ve yaşamlarımızı bu bilinçle şekillendirmeye çalışıyoruz. Bu çabamızı paylaşmak ve bizimle benzer kaygıları olan insanlarla birarada olmak istiyoruz.

15 Eylül 2007 Cumartesi

Acil Durumlarda!

Birbirlerini tanımadan, dinlemeden, gözlerinin içine bakmadan, birbirine düşman edilmiş tüm insanlar için ufak bir uyarı:

Tanımadığınız birine ya da bir gruba karşı büyük bir nefret ya da korku hissederseniz, bu duygularınıza acilen bir ara vermeniz önemle rica olunur.
Paniğe kapılmayın! İhtiyacınız olan “merak ve aslını öğrenme isteği”, oturduğunuz korku ve öfke yığınların hemen üstündeki kapakçıkta bastırılmış olarak bulunmaktadır. Bu tip durumlarda kapakçık otomatik olarak açılacak ve merak duygularınız başınız üzerinden sarkacaktır. Onları alın ve önyargılarınızın üstüne gelecek şekilde yerleştirin. Derin nefes almaya başlayın.
“Hoşgörü ve kendini diğerinin yerine koyma” yine korku ve öfke yığınlarının hemen altındadır. Uzanıp onları dışarı çıkarın. Önce kendiniz giyin. Çocuklarınıza daha sonra yardımcı olun.
En faydalı çözüm; öfke, önyargı ve korkuları ağırlıkları yüzünden dışarı atmanız olacaktır. Bu da işe yaramazsa, acil çıkış her an, her saniye, yeniden ve yeniden içinizde güzel olan her şeyin tam ortasındadır.

Hiç yorum yok: